Geceleri üzerini hiç örtmeyen bir çocuk annesi olarak sürekli kalkıp kontrol etme ihtiyacı duyuyorum. Ama nafile... Her defa daha örteli 2 dakika bile olmadan örttüğüm en ince örtü bile İTİNA ile uyanmadan açılıyor. Hal böyle olunca da malum okullar zaten paylaşım mekanları... Mikroplarımızı bile... Kışın gelmesi ile hastalık evimizin bir parçası oluyor. Gerçi araştırmalar bu dönemki hastalıkların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, İstanbul'daki doktorumuz da bu tür hastalıkların hiç önemli olmadığını söylüyor... Bana da mantıklı geliyor... Zaten bu doktoru bunun için tercih ediyorum. İnsanı rahatlatıyor. "Annesi olur bunlar." "Gelişimi gayet iyi." vs. sözlerle...
Eh... Annelik... İnsan pimpiriklenmeden olamıyor... Kendisini rahatlatacak birilerine ihtiyaç duyuyor etrafında... Hele bir de çocuk doktoru bunları söyledi mi, insan gerçekten daha iyi hissediyor.
Bakalım ne kadar başarılı olabileceğim, bizim ufaklığı uyku tulumuna alıştırma çabalarımda? Kızımda geç kaldım alıştırmaya.
29 Kasım 2012 Perşembe
27 Kasım 2012 Salı
Annelik dersleri 1
Annelik dersi olsaydı keşke... Bu işin doğrusu yanlışı yok... İki çocukla şu an geldiğim nokta bu benim. Bir de kendime çıkardığım temel birkaçders var ki paylaşmaya değer.
Her çocuk kendine münhasır olduğu için kitapta yazanları veya insanların söylediklerini bir adım geriden takip etmek gerekiyor, bazılarını hiç duymamamak görmemek gerekiyor. Yoksa strese girip insan çocuklarla sorun yaşıyor.
Bizde 3,5 yaşındaki kızımla en son yemek yeme ve uyumada yaşadığımız sıkıntılar hep bundan kaynaklandı. Yemeğini kendisi yemesi için ısrar ettikçe inatlaştık ve geldiğimiz nokta sürekli ağlayan bir çocuk oldu, normalde uysal bir çocuk olmasına rağmen. Çocuk da strese girdi. Tabi kardeşin gelişinin de etkisi azımsanmamalı.
Her çocuk kendine münhasır olduğu için kitapta yazanları veya insanların söylediklerini bir adım geriden takip etmek gerekiyor, bazılarını hiç duymamamak görmemek gerekiyor. Yoksa strese girip insan çocuklarla sorun yaşıyor.
Bizde 3,5 yaşındaki kızımla en son yemek yeme ve uyumada yaşadığımız sıkıntılar hep bundan kaynaklandı. Yemeğini kendisi yemesi için ısrar ettikçe inatlaştık ve geldiğimiz nokta sürekli ağlayan bir çocuk oldu, normalde uysal bir çocuk olmasına rağmen. Çocuk da strese girdi. Tabi kardeşin gelişinin de etkisi azımsanmamalı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)