29 Kasım 2012 Perşembe

Kış-okul-hastalık üçlüsü: çözüm uyku tulumu mu?

Geceleri üzerini hiç örtmeyen bir çocuk annesi olarak sürekli kalkıp kontrol etme ihtiyacı duyuyorum. Ama nafile...  Her defa daha örteli 2 dakika bile olmadan örttüğüm en ince örtü bile İTİNA ile uyanmadan açılıyor. Hal böyle olunca da malum okullar zaten paylaşım mekanları... Mikroplarımızı bile... Kışın gelmesi ile hastalık evimizin bir parçası oluyor. Gerçi araştırmalar bu dönemki hastalıkların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, İstanbul'daki doktorumuz da bu tür hastalıkların hiç önemli olmadığını söylüyor... Bana da mantıklı geliyor... Zaten bu doktoru bunun için tercih ediyorum. İnsanı rahatlatıyor. "Annesi olur bunlar." "Gelişimi gayet iyi." vs. sözlerle...
Eh... Annelik... İnsan pimpiriklenmeden olamıyor... Kendisini rahatlatacak birilerine ihtiyaç duyuyor etrafında... Hele bir de çocuk doktoru bunları söyledi mi, insan gerçekten daha iyi hissediyor.
Bakalım ne kadar başarılı olabileceğim, bizim ufaklığı uyku tulumuna alıştırma çabalarımda? Kızımda geç kaldım alıştırmaya.
Bir de istediğim gibi bir tulum bulamadım. Ayaklı-ayaksız farklı tulumlar aldım. Kaliteli diye gittim Mothercare'inkini aldım. Olmadı. Malum piyasadakilerin hepsinin içi elyaflı. Elyaflı tulumlarda da çocuk kan ter içinde uyanıyor gecenin bir vakti.
Sonra ufaklığa hamile iken hayalimdeki tuluma rastladım C&A'da. Elyafsız... Sadece iki kat ince pamuk kumaştan yapılmış. Hem de indirime girmişti. Farklı bedenlerde 2 tane aldım. Şimdiden de başladım giydirmeye. Onu giydiriyorum üzerine de bir pike örtüyorum. Bu kadar. Tabi böyle devam ederse... Bir de şimdilik oğlum yüzaşağı uyuduğu için üzerini açması mümkün değil... (Bununla ilgili de farklı söylemler var ama her çocuk kendine has, bizimki başka pozisyonlarda 10 dakika içinde uyanıyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder