31 Ocak 2013 Perşembe

Ek gıdaya başlama

İlk 6 ay sadece anne sütü verilmesi gerektiğini biliyorum ama bazı bebeklerin ek gıdayı 6 aydan sonra kabul etmediklerini de bildiğim için bizimkini alıştırma aşamalarına başlamıştım bir süredir. Ek gıdaya başlamak sayılır mı bilmiyorum, belki yavaş bir alıştırma süreci denilebilir.
4,5 aylık olduktan sonra ufaklığa tattırmaya başlamıştım bazı gıdaları çay kaşığının ucu ile. Tatmak hoşuna gidiyordu.
Bir süredir de yoğurt başladım ancak hala 3-4 çay kaşığı kadar veriyorum, her gün düzenli de vermiyorum.
Kızımda havuç ve elma püresi ile başlamıştım ilk olarak ek gıdaya. Yine ufaklığa da elma, havuç başladım. Bir de armut, ama hiç birini düzenli vermiyorum henüz. Sadece arada 3-4 çay kaşığı kadar. Ek gıdaya yeni başlayan bebeklerin genelde kabızlık sorunu oluyor. Armut ve bal kabağı kabız olmuş bebeklere iyi geliyor. Özellikle muz verdiğim zamanlarda kızıma armut veya bal kabağı da verirdim. Bal kabağını buharda haşlayarak püre yapardım. Alırken de en kırmızı olanlarını alırdım, onlar daha tatlı oluyorlarmış. Zaten artık dilimlernmiş de satılıyor. Bal kabağını fazla sevmeyen ben bile bu püreyi severdim.
Bir gıdayı, bebeğime ilk kez veriyorsam 1 çay kaşığı, 2. gün 1 tatlı kaşığı, 3. gün ise 1 yemek kaşığı kadar veriyorum. Bu 3 gün içinde yeni bir gıda daha başlamıyorum. Kızımda diyetisyenimiz bu yöntemi önermişti. Bu, başladığımız gıdanın alerjik reaksiyona neden olup olmadığını test etmek içindi sanıyorum.
Hala yeni gıdaya başlamadığım günlerde sofradaki taze pişmiş yemek ve çorbalardan tattırıyorum çay kaşığının ucu ile. Aslında tuz, salça vs vermiyorum ama bu kadar tattırmamdan da zarar gelmeyeceğini düşünüyorum.
Kızım ana kucağında yerdi yemeklerini. Ufaklık hoşlanmadı. Oturur pozisyonda daha rahat yiyebiliyor. Ana kucağında yutamıyor.
Kızımda muhallebi, mama vs vermemiştim. Oğlumda da vermeye niyetim yok.

24 Ocak 2013 Perşembe

Anne boyutu

Boyut yayın grubunun hazırladığı anne boyutu web sitesi oldukça donanımlı görünüyor. Ben genellikle yaklaşımlarını beğendiğim Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin'in kitapları ile ilgili bakınırken keşfettim siteyi. Kendisinin de yararlı bulduğum bazı yazıları var  bu sitede, ulaşmak için buraya tıklayınız.

Ben bir solukta neredeyse tüm yazılarını okudum ve büyük bir kısmını da yararlı buldum.

Özellikle bir anne olarak kendime mektuplarfarkında olmak, çocukluk üzerine bir inkıta (günümüz oyuncakları), çocuğu doğru okumak, rol model olmak, çocukluk ve sorumluluk, bırakın çocuklar oynasın, disiplin nedir ne değildir, çocuğunuzla oyun oynayın, ders çalışmayı sevmiyor, benim yararlı bulduğum yazıları.

Ayrıca, bir eğitimci olarak eğitim soruları, eğitimin amacı ne olmalı, eğitsel aktiviteler, çocuklarda taklit yeteneğiçocuğun ufkunu açabilmek, sayı saymak zekayı açar mı, davranışlar ve yazıları bazıları bildiklerimin hatırlatması oldu, bazıları benim ufkumu açtı.

Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin dışında da yararlı bulduğum uzmanlar var, örneğin Prof. Dr. Hilal Mocan ek gıdalarla ilgili güzel bir liste vermiş. Hangi gıdaya hangi dönemde başlanılmalı ve tarifleri ile birlikte, ulaşmak için buraya tık tık.

Şimdilik bizim ufaklık beni çağırıyor...

Ben siteyi kurcalamaya ve takip etmeye devam edeceğim gibi görünüyor. Tavsiye ederim...

18 Ocak 2013 Cuma

Tokaları düzenleme



Kız anneleri bilirler... Ya da tokaya meraklılar... Evin içinde tokalar sürekli seyehat halindedir.
Bir türlü çare bulamadım. Bir de bizimki kaç evin tek çiçeği... Hal böyle olunca önce kutuya koyduk, bizimki onu oyuncak yaptı, tokalar sürekli dağıldı.
Sonra ona bir çekmece ayırdım. İçinde aradığımızı bulamamaya başladık bir süre sonunda.
Ne yapalım, nasıl yapalım derken, aklıma doğumgününde hediye gelen ördek şeklindeki keçe çanta geldi. İçine taçları, sapına ve üzerine de tokaları taktık.

16 Ocak 2013 Çarşamba

Islak mendil- ıslak havlu

Hayatımızı oldukça kolaylaştıran ürünlerden olduğunu düşünmeyen yoktur herhalde.
Ben biraz daha uygun fiyatlı olanları mutfak ve banyoda temizlik amaçlı kullanıyorum. Arada mutfak masasını silmek, yere dökülenleri temizlemek, üzerimize dökülenleri silmek, halıdaki lekeleri çıkarmak gibi işlerde oldukça pratik oluyor.
Bebek için ise uni baby- yeni doğan ıslak mendillerini kullanıyorum, tuvalet kağıdı ile birlikte. Aslında ilk dönemler yalnızca pamuk ve su kullanmıştım. Daha sağlıklı ama nedende ıslak mendil kullanmak daha kolay geliyor insana.
Pamuk kullanırken bir pet şişenin kapağına şiş gibi bir malzeme ile delik açıp suyu pamuğa kullanmak istediğim kadar fışkırtarak kullanıyordum.
Pamuk demşiken artık onların da değişik şekillerde olanları bulunabiliyor. İlk olarak e-bebek mağazasında görmüştüm bebek için olanları. Baby maxi cotton pad diye geçiyor. Makyaj pamuklarının dikdörtgen şeklinde biraz daha büyük olanları. Fiyatları ıslak mendillerden daha ucuz değil. Her yerde de bulunmuyor.
Ayrıca mecbur kaldığım zamanlarda yenidoğan dışındaki ıslak mendilleri iyice yıkayıp kullanıyorum. Geçen gün bir yerde (sanıyorum bir blogda) gördüm. Islak mendilleri kutuyu açıp hepsini yıkayıp farklı bir kutuya koyarak kullananlar da varmış. Bu da mantıklı bir yöntem.

8 Ocak 2013 Salı

Orda kimse var mı? En çok tıklanan bloglardan olmak...

Orda kimse var mı? Vampirlerden ve Zombilerden başka...
Aslında blog yazmaya başlarken okunup okunmaması benim için önemli değildi. En çok tıklanan bloglardan biri olmak ya da olmamak ya da en çok ziyaret edilen. Ben sadece anlatmak istemiştim. Birilerinin duyması 2. planda idi. Ta ki tıklanma sayılarım hızla artana kadar. Oh, iyi, birilerine bir faydam dokundu heralde, diye düşünmeye başlamıştım. Ben zannediyordum ki, bugün itibariyle 400 kişi beni okudu. Meğer öyle değilmiş.
Otomatik bir şeyler varmış başa bela... http://zombiestat . com/  http://adsensewatchdog . com/  http://vampirestat . com/ ve benzeri. (İsimlerinde hayır yok ya zaten. Zombi, vampir) Kendi kendilerine sizin izlenme sayınızı arttırıyorlarmış. Aslında kimsenin okuduğu falan yok. Bir nevi virüs gibi birşey. Herneyse... İsimlerini google da aratınca açıklamaları da çıkıyor zaten asıl amacım bunları açıklamak değil.

Eh, hal böyle olunca ben de acaba beni duyan birileri var mı diye merak etmeye başladım. Yoksa bu vampirler, zombiler beni kandırıp durdu mu bugüne kadar?

7 Ocak 2013 Pazartesi

Patatesli yumurta (patatesli omlet)-yeniden

Bizim evde neredeyse her hafta sonu yapılan kahvaltılıklardandır. Patatesi neredeyse hiç yemeyen kızımın bile favori kahvaltılıklarındandır. Resmini çekince tarifi yeniden yayınlamak istedim.
patatesli  yumurta, patatesli omlet
Malzemeler:
2 orta boy patates
2 yumurta
4-5 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
Arzuya göre 1 yemek kaşığı tereyeğı
Arzuya göre üzerine rendelenmiş kaşar

Kırmızı lahana turşusu



Kırmızı lahana turşusu
Bizim evde kırmızı lahana alındığı zaman yaklaşık yarısı kullanılamaz, atılırdı. Malum kestiğinizde bozulmaya başlıyor. Dışarıda yediğimiz salatalardaki rengi ve tadı da hoşuma gidiyordu. Bazılarının biraz sıcak suda beklettiğini, bazılarının bir süre sirkede beklettiklerini duyunca,
 bunun da turşusu olabilir diyerek yola koyuldum.
Hem salatalara lezzet veriyor, hem rengi daha güzel oluyor, hem de pratik oluyor. Ayrıca suyunu da zeytinyağı ile karıştırarak bazen salata sosu olarak kullanıyorum. Bir orta boy kırmızı lahanadan genelde bir büyük, bir küçük konserve şişesi kadar çıkıyor. Ben sosunu (sirkesini) bir sonraki aldığım lahanaya da kullanıyorum, bozulmuyor.
Oldukça kolay, şimdiye dek yaptığım ilk ve tek turşu bu.
Sadece yoğurtla karıştırarak da yenilebiliyor veya salatada da kullanılabiliyor.

Malzemeler:
Kırmızı lahana
Sirke
Tuz

Yapılışı:

Meraklı Minik- Meraklı Anne


Meraklı Minik
Öncelikle derginin bugünkü formatını bulmasına katkıları bulunan herkese teşekkür ediyorum.
Bu arada Ocak 2013 sayısı yani 73. sayısı 2007-2012 Dergi arşivi DVD'si hediyeli... İlgilenenlere duyurulur. Bu arada Bilim Teknik dergisi de 45 yıllık arşiv DVD'si hediyeli, bu da meraklı annelere duyurulur.
Biz Meraklı minik dergisine abone olmadık, ama gidip her sayısını bayiden almak hoşumuza gittiği için. Yoksa artık en keyifle okuduğumuz dergi oldu. Daha önce Meraklı Minik'i ara ara alırdık.
Peppee dergisi de almıştık birkaç sayı. .Aslında o da çok güzel bir dergi. Ama sanıyorum kullanılan boyalardan kaynaklanan kötü bir koku var dergide.

5 Ocak 2013 Cumartesi

Alıp hiç kullanmadığımız bebek, çocuk ve anne ürünleri

Etraftan gerekli olduğunu söyledikleri veya "bebek alışveriş listeleri"nde bulunan aldığımız ancak bizim hiç kullanmadığımız bazı ürünler oldu. Yine listelerde bulunup da almadığımız ve gerek de duymadığımız ürünler de oldu. Yine aklıma geldikçe eklemeye çalışacağım.
  • Yan yatış yastığı: Hem kızım hem oğlum çoğunlukla karınlarının üzerine yatmaktan hoşlandılar. Her ikisi de hala aynı şekilde rahat ediyorlar. Kızımı daldıktan sonra çeviriyordum. Ancak oğlum çevirdikten 10-15 dakika sonra uyanıyor. Oğlumda kenara uzunlamasına katlayıp rulo yaptığım penye battaniyeleri kullandım ilk dönemlerde. Yan yatış yastığı sünger olduğu için çok terletiyordu çünkü.
  • Emzirme geceliği ve pijaması: Bu da kullanışlı olmayan ürünlerden. Bebek henüz emmeyi bilmiyorken minicik bir delikten emzirmeye çalışıyorsunuz. Hele bir de içinizde emzirme atleti veya sütyeni varsa çok zor oluyor. Bunun yerine önden düğmeli pijama ve geceliklerle kullanacağınız bir emzirme atleti daha kullanışlı bence. Üzerinize de ince bir şal veya emzirme örtüsü aldınız mı, işlem tamam.
  • Tek kullanımlık çamaşır: Ben bunlarla da rahat edemedim.
  • Kızımda lansinoh krem kullanmıştım, oğlumda eczacı farklı bir ürün vermiş emzirme öncesi yıkanması gerekiyordu. Bu nedenle onu da neredeyse hiç kullanmadım. Biraz sıkıntım oldu ama doğum öncesi kremlendiğim için fazla sürmedi. Bir de sanırım pompa ve süt sağma makineleri de çatlamaya sebep oluyor. Ben bunları kullanmadığımı için de fazla sorun yaşamamış olabilirim. Farklı marka almayın, alacaksanız lansinoh'tah ben gayet memnun kalmıştım. Bir de hamileliğinizin son ayında mutlaka nemlendirici kullanın, hatta lansinohu bu dönemde alın.

4 Ocak 2013 Cuma

Beşamel soslu karnıbahar (Karnıbahar graten)

Karnıbaharı daha önceleri beşamel sos ile yapmayı denemiştim, kızartmasına göre daha hafif olduğu için. Ama sadece kaşar peyniri ile yaptığımda tadında bir eksiklik varmış gibi geliyordu. Bir gün kaşar ve beyaz peyniri birlikte kullandım. Sonrasında tadı hiç belli olmadığı için kaşarı içinden çıkardım, yalnızca üzerine eklemeye başladım. Ara ara hiç kaşar kullanmadan yaptığım da oluyor.

Malzemeler:
  • Bir küçük karnıbahar
  • besamel soslu karnibahar2 su bardağı süt
  • 3 yemek kaşığı un (tepeleme)
  • 200 g kadar (yarım kalıp) beyaz peynir
  • 1-2 yemek kaşığı tereyağı
  • Su
  • Tuz (Beyaz peynir tuzlu olduğu için ben hiç kullanmıyorum)
  • Arzuya göre üzerine rende kaşar
Yapılışı:






Nohutlu sebze çorbası

Malzemeler:
1 çay bardağı kırmızı mercimek
1 orta boy havuç
1 dal kereviz yaprağı ve sapı
Yarım bardak haşlanmış nohut
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı salça
1 çay kaşığı kişniş
Tuz

Yapılışı:




3 Ocak 2013 Perşembe

Hellimli mantarlı makarna

Malzemeler:
Yarım paket makarna
Su
Tuz
4 yemek kaşığı zeytinyağı
Yarım paket hellim peyniri
7-8 kültür mantarı

Yapılışı:


Pratik yemek tarifleri

Bir yandan çalışıp bir yandan da evle ilgilenmeniz gerekiyorsa zaman içerisinde ailenin damak tadına uyan pratik yemek tarifleri bulmak veya uyarlamak zorunda kalıyorsunuz.
Bizim evde de kimisi büyükler için işten gelince bir hızla yapılan, kimisi de küçük hanımın damak tadına uygun pratik yemek tariflerimiz var.
İnsan biraz da denemeye meraklı olunca zaman zaman güzel sonuçlara ulaşabiliyor. Zaman zaman da evdekiler beğenmediği için tüm yemeği kendisi yemek zorunda kalabiliyor.
Bizim evde genelde makarna tek başına yemekten sayılmaz. Oysa ben bir makarna canavarı olarak sadesini, yoğurtlusunu, beyaz peynirlisini bile tek başına bir öğün olarak tüketebilirim.
Hal böyle olunca da iş kalıyor çeşitli soslar veya malzemelerle makarnayı zenginleştirmeye...
Örneğin hellimli mantarlı makarna bu tariflerden birisi.
Aklıma geldikçe diğerlerini de eklemeye çalışacağım...

2 Ocak 2013 Çarşamba

Hamileler için kıyafet önerilerim...

Eğer birden fazla bebek düşünüyorsanız, ileriyi de düşünerek bazı parçaları kaliteli alabilirsiniz. Ben kızımda pek fazla birşey almamıştım hamileliğimde bu giysileri çok az kullanacağımı sanarak. Şimdi olsa daha kaliteli giysiler alırdım. Oğlumun hamileliğinde biraz daha rahat davranmıştım.
Çünkü hamileliğin ardından da, eski kilonuza ulaşana kadar bir süre hamileliklerinizi giyiyorsunuz.
Pantalonlarda, ben bel altından lastiklileri daha rahat kullanmıştım. Bir de göbeğinizin üstünde lastiği olanlar var. Onlar bana rahatsız edici gelmişti. Hatta düşük bel eşofmanlarımdan bazılarını da rahatlıkla kullanabilmiştim.
Bağcıklı ayakkabılar son dönemlerde rahat kullanılamıyor. Bir de doğumun hemen ardından. Bebek kucağınızdayken, şöyle-hemen ayağınıza geçirivereceğiniz türde, babet tarzı ayakkabılar rahat oluyor.
Waikiki günlük giyim için güzel seçenekler sunabiliyor. Ankara'da Yeşim mağazalarından hamile eşofman, günlük pantalon vs. almıştım gittiğimde.