5 Eylül 2013 Perşembe

Okullar açılırken...

Geçen yıl okula sancılı başlamıştık. Bir ara, hiç çözümlenmeyecek gibi gelmeye başlamıştı, okul krizimiz. Taşınma, yeni doğmuş bir kardeş, yeni bir okul, yeni bir şehir... derken.
Aslında bir önceki yıl da okula gitmişti kızım ama bahsettiğim faktörler vardı okula gitmek istememesinin ardında... 2,5 yaşında başlamıştı, korktuğum kadar da zorlanmamıştı, ilk yıl. Ama ikinci yıl direndi gitmemek için, daha önce BURADA da bahsettiğim gibi. Daha sonra olayı aynı yazımda bahsettiğimiz şekilde çözmüştük.
Bu yıl yarım gün, sabahtan (yalnızca sabah grubu var ama sabah mı-öğleden sonra mı derseniz ondan da aşağıda bahsedeceğim) okula gitmesine karar vermiştim ki annesi olarak küçük hanımın; kendisi bazı arkadaşlarının tam gün okula gideceğini duyunca tam gün gitmek istedi. Geçen yılki arkadaşlarının çoğu bu yıl tam gün devam edecekler okula. Geçen yıl yalnızca bir tane 3 yaş grubu vardı okulumuzda.
Bu yıl 4 yaş grubu olacakları için  bir tane tam gün, bir tane de yarım gün grubu olacak okullarında. Ben bunu duyduğumda aynı grupta yarım gün gitme imkanı olur mu diye görüşmek istemiştim idare ile. Ama küçük hanım olayı benden önce çözmüş oldu.
Ben aslında yarım gün sabahtan istemiştim ya, sabah istememin nedeni çocukların düzeninin bu şekilde fazla bozulmaması. Bazen anneler rahat gezebilmek adına öğleden sonra grubu isteyebiliyorlar. Ama bizimkilerin  her ikisinin de doğumundan beri öğle uykusu düzenlerine göre hayatımız şekilleniyor, hafta sonu istisnai durumlarımız dışında. Öğle uykusunun önemine değinmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Kendileri de ihtiyaç duyuyorlar. Hal böyle olunca çocuğu uyku saatinde okula göndermek mantıklı gelmiyor bana.
Zaten tam gün grupları da okulda uyuyorlar.
Okulların açılması ile gelişmelerden bahsederim. Tam gün maceramızın gidişatı ile ilgili bilgilendiririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder